6 Ekim 2011 Perşembe

Fransızca bürokrasi - III

Dün bankasal saçmalıklara dair yeni bir şey öğrendim. Bir örnek üzerinden anlatacağım. Örneğin birileri sevdiceğinizi kaçırdı ve hemen ertesi gün teslim edilmek üzere fidye olarak da makul bir fiyat olan 2000 Euro istiyor. Bu durumda sevdiceğinizi unutmaya başlasanız iyi olur. Çünkü haftalık 500 Euro çekim limiti nanesinden sonra öğrendiğim diğer bir limit acil durumlarda istenebilecek para limiti ve bu miktar 1500 Euro (yine bir önceki yazıda bahsettiğim ilginç kart ile 300'er Euro'luk miktarlarda 5 defa çekim yapıyormuşsunuz). Fidye örneğinde olduğu gibi bu miktarın üzerinde paraya ihtiyacınız varsa çekim gününden 3 gün önce bankaya haber vermeniz gerekiyormuş ki bu şahane yüksek miktarı hazırlayabilsinler. Ama kaçıranlar Fransız ise sorun yok, zaten bu gibi banka kurallarını artık sorgulamayacak derecede sindirmiş oldukları için sevdiceğinize kavuşmak için ödeyeceğiniz fidyeyi 3-4 gün sonra isteyeceklerdir.

4 Ekim 2011 Salı

Fransızca bürokrasi - II

Nice'den Valbonne (Sophia Antipolis'in bağlı olduğu şehir) civarlarına gelmek için kullandığım 230 numaralı otobüste nakit kullanırsam paramın yarısını (sadece %50'si "şirketten") biricik şirketim EURECOM'dan alamıyorum ancak aylık bilet alırsam elimde bildirim yapabileceğim bir belgem olduğu için alabiliyorum. Yani elinizde aylık sınırsız bir bilet olduğunda otobüsle gelmiş oluyorsunuz ancak bu olmadığında 25 km'lik yolu yürüyerek geldiğinizi varsayıyorlar. Bunun bir de her hat için yıllık sınırsız olan türü var ve fiyatı yıllık ulaşım giderlerini düşündüğünüzde uygun. Ancak bu biletin parasını (yarısını) alabilmeniz için biletin fotokopisini her ay insan kaynaklarına götürmeniz gerekiyor, evet, aynı belgeden 12 tane fotokopi çekip her ay birini götürüyorsunuz ve böylelikle aylık 15 Euro gibi bir para veriyorlar, siz de seviniyorsunuz.

Fransızca bürokrasi - I

Fransa'da karşılaştığım saçma kağıt işlerini anlatsam ufak çaplı bir roman olabilir. Bu yüzden bunu ilki olarak numaralandırmak istiyorum. Şimdiye kadar yaşadıklarımı aklıma geldikçe yazacağım. Bugün BNP Paribas adlı sevgili bankama gittim. Şubeye gitme sebebim ise bana verdikleri banka kartı ile haftalık 500 Euro'nun üzerinde para çekememem ve bu yüzden kirayı ödeyememem idi. Şubeye gidip hem para çekmek hem de limit artırımı talebinde bulunmak istedim, istemez olaydım. Öncelikle limit artırımı için başka bir banka kartı almam (Premium adında!) ve bunun için de ayda 11 Euro ödemem gerektiği söylendi. Kendi paramı çekebilmek için kendi paramdan vermem gerekiyormuş yani. Bunu istemediğimi söyledim ve başka bir yolu olup olmadığını sordum. Bana geçici bir kart verebileceklerini ve bu kartı bu gibi "acil" durumlarda 500 Euro'dan daha fazla para çekmek için kullanabileceğimi söylediler, ben de kabul ettim. Sonra elime üzerinde ne isim ne kart numarası olmayan sadece manyetik banda sahip bir kart tutuşturuldu ve hemen orada bankamatikte kullanmam ve yine hemen geri getirmem istendi, yalnız bu kartı bankamatikteki kart yuvasına iki defa sokmam ve 300'er Euro olarak iki seferde paramı çekmem gerekiyormuş. "Bu kartın da mı limiti var?" dedim, ağızlarında bir şeyler gevelediler, beni sorumun cevabını merak etmez hale getirdiler. Sonra kartı sevgili bankamatiğe verdim, benden parola, vs. istemeden 300 Euro verdi. Sonra tekrar aynısını yaptım tekrar 300 Euro ile ödüllendirildim ve böylelikle kiramı çekebilmiş oldum. PS: Ayrıca burada internet şubesinden EFT yapmak için şubeye gidip çeşitli kağıtlar imzalamak gerektiğini de belirmeliyim, yeni EFT hesabı tanımlamanın başka bir yolu yok.

2 Ekim 2011 Pazar

Seni yenemedim Fransa...

Bugün bir şeyler (isim vermeyeyim, hızlıca tüketilip en kısa yoldan kıça giden gıda) yemek için Nice'in eski taraflarına bisikletle giderken çok sıkı bir abla tarafından koşularak geçildim. Sanıyorum ben 16-17 km/s ile sıkı abla da 20-21 km/s ile gidiyordu. Ben ekstra menü farkını öderken kendisi eski Nice'e varmış ve hatta portakal suyu eşliğinde salatasını yemeğe başlamıştır diye tahmin ediyorum.